HAMİLELİK VE AĞIZ SAĞLIĞI
Hamilelik boyunca ağızda bazı fizyolojik değişiklikler meydana gelir. Östrojen baskın olmak üzere hormonların etkisi ile ağızda hamilelik gingivitisi ve artmış diş mobiliteleri görülebilir. Hamilelik gingivitisi dişetlerinin şişmesi, enflame olması ve kanamaya aşırı yatkınlığı ile karakterizedir. Ayrıca hamilelikte xerostomi denilen ağız kuruluğu veya tam tersi olarak artmış tükürük üretimi görülebilir.
Hamilelikte görülen diğer diş ile ilişkili durumlar, hamilelik tümörü, diş erozyonlarıdır. Hamilelik tümörü, nodular veya ülsere olabilen ve kolayca kanayan büyük ve lokalize dişeti büyümesidir. Aynı zamanda hamilelik epulisi ya da hamilelik granulomu olarak da bilinir ve hemen hemen hamile kadınların %5’ inde görülür. Genellikle üst çene ön bölgeyi etkiler. Genellikle ikinci trimestarda ortaya çıkar ve hızlı büyür. Genellikle tedavisi doğuma kadar ertelenir(Gajendra & Kumar, 2004). Diş erozyonları ise hamilelikte tekrarlayan kusmalar ve özefagal reflünün sebep olduğu asit etkisi ile oluşmaktadır. Mide bulantısı ve kusma özellikle üst ön dişlerin palatal yüzeylerini etkilemektedir. Aynı zamanda artmış erzoyon ile birlikte dentinin açığa çıkması ve artmış termal sensivite görülebilir.
Hamilelikte oluşan hormonal ve damarsal değişiklikler dişetinin bakteriyal plağa cevabını şiddetlendirir. Progesteron eksudasyonun arttırır ve dişetinde prostoglandin biyosentezini etkiler. Gebelik öncesi varolan dişeti hastalıkları gingivitis ve periodontitis hamilelik hormonları etkisiyle şiddetini arttırabilir. Hamilelikte varolan dişeti hastalıklarının özellikle periodontitis olmak üzere düşük doğum ağırlıklı bebek doğmasına sebep olduğu gösterilmiştir. Desenayake ve arkadaşlarının 1998 yılında yaptıkları çalışmada periodontal hastalığa sahip kadınların düşük doğum ağırlıklı erken doğum yapma riskinin yedi kat artmış olduğu tespit edilmiştir. Periodontal hastalık ve düşük doğum ağırlıklı bebek riski arasındaki ilişkinin artmış prostoglandin seviyelerine bağlı olduğu düşünülmüştür. Aynı zamanda periodontal hastalıkla ilişkili olan B. Forsythus, P. Gingivalis, A. Actinomycestemkomitans, T. Denticola mikroorganizmalarının düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getiren annelerin ağzında daha fazla bulunduğu görülmüştür(Mills & Moses, 2002).
Gebe kalmayı düşünen kişilerin, rutin diş hekimi muayenelerini yaptırması ve eğer varsa çürük dişlerin dolgu veya kanal tedavisi ile tedavi edilmesi gebelik sürecinde yaşanacak apselerin önüne geçebilir ve hastanın bu süreçte doğacak tedavi ihtiyacını ortadan kaldırır. Ayrıca ilaç kullanımının da bu şekilde önüne geçilebilir. Gebelikde alevlenen diş hastalıkları gebelerde erken dönemde ekstra stres yaratabilir ve tedavilerin sadece ikinci trimesterda yapılabilir olmasından dolayı sorun yaratabilir. Aynı zamanda hormonların etkisiyle dişeti hastalıklarının artışı da hastalarda rahatsızlığa, çiğneme problemlerine, dişeti kanaması ve diş mobilitelerine sebep olur. Bu nedenle gebelik öncesi dişeti hastalıklarının tedavi edilmesi ve hastalara uygun ağız bakımı alışkanlıklarının kazandırılması bu hassas dönemde oluşabilecek sıkıntıların önüne geçer.
Dr. Selin GENÇ KOCAAYAN
Diş Hekimi
KAYNAKLAR
Gajendra, S., & Kumar, J. V. (2004). Oral health and pregnancy: a review. New York State Dental Journal, 70(1), 40.
Mills, L. W., & Moses, D. T. (2002). Oral health during pregnancy. MCN: The American Journal of Maternal/Child Nursing, 27(5), 275-280.
- Gönderiyi Paylaş